Almancadaki rakamlar olabilirkantitatif ve sıralı. Bunlardan ilki eğimli değil, ikincisi sıfat olarak değişiyor. Fakat ortak bir şeyleri vardır - cümledeki hem sıralı hem de sayısal rakamlar çoğunlukla bir tanımdır. Genel olarak, rakamları yetkin bir şekilde kullanabilmek için birkaç kuralı hatırlamak yeterlidir.
Yani, 0'dan 12'ye kadar olan rakamlarbasit sözlerle eğitim yoluyla. Hepsi listeye gerekli değildir, ancak bir örnek olarak: .. Tek - eins, iki - vs. zehn, Bu formlar numaralandırılması ve vadede daha kullanılır - zwei, üç - drei, on. Diyelim ki, eğer şunu söylemeniz gerekiyorsa: “Bu üçüncü ders,” şu şekilde ses çıkar: “Das ist Lektion drei”. 13'ten 19'a kadar olan bu rakamlar eğitim yolunda karmaşıktır. Basit rakamlara zehn ekleyerek oluşturulurlar (çeviri: on). Her şey gerçekten çok kolay: 15 - fünfzehn veya 18 - achtzehn. Elementarily, sadece iki sayıyı "katlamak" gerekir: 4 + 10 = 14, vier + zehn = vierzehn. Bir düzine formasyon durumunda, çok karmaşık bir şey yoktur, Almanca'da bu tür rakamlar -zig ilavesinden sonra elde edilir. Bu bağlamda, son eki her şey: fünf + = fünfzig (50) zig - 30 siebzig - - 70, neunzig .. Dreissig Burada ek olarak aynı kural çalışır 90, vs., sadece basit bir çıkmış eki numarası ilave edildi. Ayrıca karmaşık bir şey değil. Ama 21'den 99'a ve sağdan okunmalıdır Almanca rakamları değil kısa Birlik und iki numara (i çeviri) bölmek için unutmak, sola. Benzer şekilde, örneğin ilave üstünlüğü, 33 - drei (3) und (ve) Dreissig (30) = dreiunddreißig. Veya 91 - ein (1) ve (1) neunzig (90) = einundneunzig.
Takip edilmesi gereken çok fazla kural var.konuşmanın bu bölümünü kullanırken uy. Almancadaki sayısal rakamlar istediğiniz gibi kullanılabilir. Bir kişinin muhatabının kalemleri olup olmadığını sorduğunu varsayalım: “Haben Sie Bleistifte?” Ve cevaplar: “Ja, einen”. Bu örnekten görüldüğü üzere, "bir" rakamı bir kişiye mevcut olan, ancak bir isme işaret etmeyen kalem sayısını belirledi. Ve başka bir örnek var. Cevabınız "Ja, einen schwarze Bleistift und einen blaue Bleistift" ise, o zaman iki tane bile ismini açıkça görebilirsiniz, çünkü bu cümle "Evet, bir siyah kalem ve bir mavi" olarak çevrilir.
Böyle de olabilir.Daha yetkin bir şekilde ifade edilirse, sayılar rollerini oynayabilir. Farz edelim Milyon öl, Milliarde öl, Milyar öl, zwei Milyon, neun Milliarden, Milyar sech. Bu kombinasyonlar, diğer bağlamlarda da kullanılmasına rağmen, parasal tutarların belirlenmesinde yaygın olarak kullanılır. Gördüğünüz gibi, bu sayıların makaleleri vardır ve ayrıca başka bir rakam kullanılarak ayrı olarak yazılır. Bu, diğer örneklerden farkıdır.
Burada, bir önceki grupta olduğu gibi,kendi özelliklerine sahiptir. Almanca'daki sıradan sayılar doğru bir şekilde yazılır ve sonuna bir nokta konur. 2'den 19'a kadar –t, bu şekilde: vierzehnt-, acht-, fünfzehnt- ... yardımıyla oluşturulurlar ve sonunda bir son eklemek zorunludur - sıfatlar için olduğu gibi kullanılır. Örneğin, vierzehnte Öğrenci (on dördüncü öğrenci). Bu grubun Alman rakamları, 20'den başlayarak –st, örneğin: achtundvierzigst-, siebenundneunzigst- ... kullanılarak oluşturulur ve sıfatlarda olduğu gibi eğimler eklenir. Sıranın das erste / die / der gibi kelimelerle gösterilmeye başladığını ve sadece ilk das letzte yerine aynı şekilde sona erdiğini belirtmek gerekir. Örnek: "Das letzte mal trafen wir uns im August" (son Ağustos ayında tanıştığımız zaman) veya "Das erste mal habe ich versucht, das Bier de Deutschland" (Almanya'da ilk kez bira tattım). Genel olarak, rakamların kullanımını anlarsanız, bu konuda karmaşık bir şey yoktur, asıl şey bilginizi doğru bir şekilde uygulayabilmektir. Sonuçta, Almanca öğrenmedeki ana amaç, ana dili konuşanların sadece bir yabancının ne söylediğini anlamakla kalmayıp aynı zamanda düşüncelerini tutarlı ve doğru bir şekilde ifade ettiğini teyit etmesini sağlamaktır.
